Türkiye’de bulunmayan orijinal otomobil markaları hangileridir? Bu markaları neden ülkemizde göremiyoruz? Ülkemizde görmememizin nedenleri arasındaki en temel faktörler nelerdir? Bu markaları Türkiye’ye getirmenin maliyetleri ne olur? Tüm bu soruların cevabını ve daha fazlasını bu yazımızda bulabilirsiniz.
Bahsedeceğimiz markaların çoğunun adını biliyoruz ancak bu konuya dair ciddi bir ilginiz yoksa ilk defa duyacağınız birçok markanın olduğunu da göreceksiniz. Bu markaların özelliklerine de değinerek merak ettiğiniz hususlara ışık tutmaya çalışacağız.
Bazı araba firmalarının her ne kadar ülkemizde satış yapsa dahi her modelini Türkiye’de satışa çıkarmadığını veya her ülkeye özel model ya da motor seçeneği sunduklarını biliyoruz. Araba üreten firmaların her ülkede satış yapmamasının önde gelen sebepleri arasında şüphesiz o ülkenin vergilendirme prosedürleri yer alıyor. Özellikle orijinal diye nitelendirilen markalar için bu konu hayli maliyetli olabiliyor.
Aynı şekilde ülkelerde pazarı olan araba firmalarının her model veya seçeneğinin ülkelere göre çeşitlik göstermesinin temel sebebi yine vergilendirme sistemleridir. Bu durum hem markaların ödeyeceği gider kalemlerini arttırıyor hem de potansiyel pazar alanını daraltabiliyor. Müşterilerin tercih etmeme sebeplerinin başında da maliyetler geliyor.
Ayrıca yakıt ve bakım konusunda uygulanan fiyat politikaları da ciddi pazar daralmasına sebebiyet verebiliyor. Otomobillere tutkulu herkesin ülkemizde bu markaları görmek isteyeceğine şüphe yoktur. Bu markaları caddelerimizde hayal etmek bile heyecan verici olabiliyor. Peki, bu markalar hangileridir?
1. Mazzanti
Spor ve yarış otomobil ilgisiyle bilinen Luca Mazzanti ve Walter Faralli tarafından kurulan İtalyan marka 2000’li yılların başında sektöre adım atmıştır.
Markanın bilinen yönleri:
- Detaylarıyla yer etmeye ve kişiselleştirilmeye önem veren markanın amacı, nesillerce adından söz ettiren süper otomobiller üretmek.
- Markanın bilinen modelleri Mazzanti, Antas ve Evantra’dır.
2. Gumpert Apollo
Almanya merkezli olan bu marka Roland Gumpert tarafından, Gumpert Sportwagenmanufaktur adı ile süper spor otomobil üretimi amacıyla kurulmuştur. Eski bir Audi yöneticisi olan Roland Gumpert tecrübe ve tutkusunu Apollo modeline aktarmıştır.
Gumpert Apollo, başta aerodinamik tasarımı ile dikkat çekse de üstün performansı ve agresif görünümü ile de otomobil meraklılarını bir hayli cezbediyor. Performansı ile ilgili fikir edinilmesi açısından bu bilgileri vermekte fayda vardır. Marka 4.2 lt. V8 motoru çift turbo besleme ile birleştirerek ürettiği modelinde tam 800 beygir güç elde etmiştir.
3. Mitsuaka
1968 yılında Mitsuoka Motors Co. Ltd. adı altında kurulmuş Japonya merkezli bir otomobil üreticisidir.
Marka;
- Birçok Japon markadan farklı olarak, sınırlı sayıda, daha lüks ve farklı tasarımlı otomobiller üretiyor.
- Araç satın almak isteyen müşterilerine butik üretim yapma avantajı ile kişiselleştirilebilir araçlar sunuyor.
- Ürettiği otomobillerde genellikle yüksek kaliteli malzemeler kullanan firma, tasarımlarını genellikle retro ve klasik otomobillere dayandırıyor. Örneğin, Orochi adlı model, Japon efsanelerine dayalı bir tasarıma sahiptir ve Corvette motoru ile birleştirilerek üretilmiştir.
4.Grinnall
1991 yılında Roger ve Pat Grinnall tarafından Birleşik Krallık merkezli kurulan bir üreticidir. Firmanın kuruluş amacı başlangıçta BMW motosikletleri için yedek parça ve aksesuar üretimi yapmaktı. Ancak daha sonra kendi tasarımlarını ve üretimlerini yapmaya başladı. Motosiklet ve üç tekerlekli araçlarda uzmanlaşan markanın ürettiği araçlar, yüksek performans ve farklı tasarımları ile dikkat çekiyor.
Şirketin üç tekerlekli araçları, motosiklet teknolojisi ile otomobil performansını birleştiren eğlenceli ve heyecan verici bir sürüş deneyimi sunar. El yapımı araç üretimi denildiğinde akla gelen Grinnall, özellikle Avrupa ve Kuzey Amerika pazarında faaliyet gösteriyor ve tutkunları tarafından oldukça ilgi görüyor.
5. Pagani
1992 yılında Arjantinli Horacio Pagani tarafından kurulan ve merkezi İtalya olan bir markadır. Marka, özellikle ultra lüks ve yüksek performanslı otomobil üretimi ile tanınmıştır. Pagani, tasarımlarında karbon fiber ve titanyum gibi hafif malzemeler kullanarak araç ağırlığını düşürerek performansı artırmak için güçlü motorlar kullanıyor. Ayrıca aerodinamik tasarımları ile aracın hızını en üst düzeye çıkarmayı amaçlıyor.
Huayra, Zonda ve Imola gibi modelleriyle ünlü olan firma, Zonda modelinde farklı varyantları ile 800 beygir gücüne kadar ulaşabilen motorlar kullanıyor. Sınırlı sayıda ürettiği modelleri oldukça pahalı olan ve genellikle özel müşteriler veya koleksiyoncular tarafından satın alınan Pagani ürünleri buna rağmen otomobil tutkunları tarafından büyük ilgi görüyor.
Sıkça Sorulan Sorular
Bu Markaları Neden Ülkemizde Göremiyoruz?
Bu otomobillerin Türkiye’ye getirilmesinin önündeki en büyük engel maliyetlerdir. Ülkemizde maliyet faktörleri belirlenirken otomobil markası, modeli, üretim yeri, motor özellikleri, gümrük vergileri, nakliye ve sigorta maliyetleri ile diğer vergiler yer alıyor.
Bunların hesaplama etmenleri de bir hayli fazla meblağlara karşılık geliyor. Ayrıca, ülkemizdeki yakıt ve bakım masraflarının fazla olması da bu otomobilleri ülkemizde göremememizin temel etkenleri arasındadır. Tüm bunlara ilave olarak bir de bu otomobillerin nakliye ve sigorta maliyetleri düşünüldüğünde talep görme düzeyinin düşmesi şaşırtıcı değildir.
Lüks Ve Bulunması Zor Markaları Getirmenin Maliyeti Ne Kadardır?
Bu konuda net rakamlar vermek çok güçtür. Çünkü hesaplama kalemleri farklılıklara tabidir. Türkiye’deki gümrük vergileri, ithalat vergileri ve nakliye hizmetleri devreye girince muazzam rakamlar ortaya çıkıyor. Örneğin 15-20 milyon dolar Pagani Zonda modelinin ülkemize gelene kadar bu fiyatını 3 katına çıkarması olası bir durumdur.
